Kapa defterleri şimdi. Kapa kitapları. Elinden at şu kalemi. İşte tam şuan koca bir hiçsin. Darmadağan olacaksın. Darmadağın olmaya şuan mecalin yok. Ama olacaksın. Senin fethedecek kalelerin kalmadı. Benliğine elini soktun. Parmaklarınla beynindeki her kıvrıma dokunmaya çalıştın. Artık övünebilirsin. Seni yalnız sen mahvettin. Okuma artık. Yazmana hacet kalmadı. Gününü hayal toplayarak geçiren, elleri yaralı genç bir çocuğa bile ilham olamazsın sen. Sen ilham alamazsın doğadan, yaşamdan, içinde yaşadığın sürüden. Sen hep kaçtın. Mütemadiyen kaçtın. Seni var edeni, sürünü, üstten izleyerek kaçırdın. Yukarıdan bakmak ölümün oldu senin. Sen sıradan bir kurttun. Neyineydi kaçmak, neyineydi arayış? Sen şimdi otur bir köşeye. Kaç annenin dağ başında yeni aldığı saçma sapan dönümlük araziye. Bir işe yaramamak adam eder seni. Hala adam olmak istiyorsan tabi. Geç kendine söylediğin yalanlardan. Geç eğer hala olduğuna inanıyorsan yeteneğinden. Gerçi kalsa bile sen hiçbir kelimeye sadık kalamazsın. Sen başıbozuk, kelimeler şövalyesi. Lafı evirip çevirme artık. Söyleyecek neyin varsa, üzüntü yayıyor etrafa. Adam akıllı mutlu edemeyeceksin hiç kendini. Kendine verecek dermanın yoksa, kime; nasıl derman olacaksın? Kalın gövdeli, yaşlı bir ağacın gölgesinde yaşaman en hayırlısıdır bilakis. Bulunduğun alanı işgal etme artık. Artık bulduğun ilk gölgede yaşamaya bak.
Kapat defterlerini. Yak kitaplarını. Elinden at kalemini. Elinden at itimatını.
"Kapatılmışsınız ama yalnız değilsiniz.
Açık sokaklarda yürüyüp de tutsak olan niceleri var." (Halil Cibran)