4 Ağustos 2015 Salı

Keyifli Yeni Monotomluğum

Düzenli bir hayat temposu tutturdum sayılabilir. Sabah daha doğrusu öğlen uyandığım uykumdan sonra canım ne isterse kahvaltı niyetine yiyorum. Söz gelimi dün taze fasulye, bir koçan mısır ve kurabiyeden oluşan bi kahvaltıyla midemin içine ettim. Kahvaltı faslını da kapatırsak ve de televizyonda izleyecek bir şey arama uğraşımı ; bu ara yeni hobim ders çalışmak. Tabi İzmir'in cehennem sıcağı saat 6'dan önce hiç de çekilir olmadığından evde yalnız başıma takılıyorum. Ve her gün saat 6'da vuruyorum yollara kendimi. Klasik şeyler üç beş arkadaşla buluşmak, bir tatlı yemek, kimi zaman erkenden içmeye başlamak, bazen de sahil boyu bisiklet. Böyle bir monotonluğa alışabilirim.Rahatlıkta bir kademe daha atladım. İspanyollardan tek farkım siesta yapmıyor oluşum.  Beni bağlayan bir en iyi arkadaş, sevgili, aşiret gibi bağlı bir arkadaş grubum yok. Ve sonunda hayatım boyunca yaşamak istediğim hayat stilini bulmuş gibi hissediyorum. Tabi 'rahat, yalnız ve kalabalık ol' gibi bir motto tutturmuş da olabilirim. Sıkılıncaya kadar.
 Bir blogger arkadaşım bu blogu internet günlüğü tarzı bir şeye dönüştürmemi tavsiye etti. Haklı da olabilir, çünkü bu ara ilham perilerim gecikmeye, keder yağmurları beni ıslatmamaya başladı.Varolan üzüntülere karşı da bağışıklık kazandım. Zaten aşk hak getire..  Anlayacağınız yazmak için bir nedenim, konum ve isteğim kalmamaya başladı. Ama düşünüyorum da, bir günlük için de fazla uluorta ve sonuçta şöyle ya da böyle tanışıklığımız var.
Can sıkıcı saatlerde yazmak için güzel yer burası. O yüzden bilmem ki, ilkokul 3. sınıftan beri günlük tutmadım. Paslanmışım.
 Biraz da değişmeyen şeylerden bahsediyim ;
Hala viyolonselim çatlak.
Hala bu blogtan nefret ediyorum ama silmeye de kıyamıyorum.
Annemi özledim.
Vesaire vesaire
Bu arada hala deniz sezonunu açamadım.

4 yorum:

  1. Vae victis et vae victae.

    YanıtlaSil
  2. "Güzel, güzel. Pek güzel." Ama bir "kareli gömlek" değil. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Seninkini de inceledim. Lakin seninki de bir 'kareli oduncu gömleği' değil.:)

      Sil

Öne Çıkan Yayın

"Sessizce kendi kendime konuştum, alaycı bir tavırla başımı omzuma dayadım. Ne diye tasa çekiyordum sanki : ne tıkınacağımı, ne içeceği...