hayatımla ilgili ne yaptığım ne yapacağım hakkında bir fikrim yok. Her şeyi affede affede sinirlenebileceğim hiçbir şey kalmadı. Anlatıp rahatsız olacağım anlatıp rahatsız edeceğim tek bir tasam kalmadı. Ali Şeriati der ya "ben sizi rahatsız etmeye geldim" diye benim sizi rahatsız edeceğim hiçbir fikrim kalmadı. bütün öfkelerim, pişmanlıklarım, üzüntülerimi sindirdim. rahatsız olamıyorum. rahatsız edemiyorum. ruhum diye bildiğim her şey kendini mutluluğa bırakıp çekip gitti. ama bu mu mutluluk. ben dertlerimi tasalarımı geri istiyorum. zira kocaman bir iskeletten ibaret kaldım. alışkın değilim ki alışayım böyle olmaya. bu kadar tasasız olmaya alışamıyorum. teneke gibiyim. sıkılıyorum. mutlu olmaya hiç alışamadım. eskiden de mutluydum ama beni mutsuz edecek bir sürü şey de vardı. artık yoklar. ve ben keyfimce üzülemiyorum bile.
Üzülmek için belki onu özlüyorum. Onu özlediğim için üzülüyorum yoksa. Bırakmak için çokça sebebim vardı ama artık hiçbir sebep benim seni istememe engel olmuyor. Eve gelip yanına yatmayı özledim. Sabah uyandığımda yanımda olmanı, bu kadar güzel bir yaratığın beni seçtiğine her defasında şaşırmayı özledim. Sana hiç layık hissetmediğim için mi hırçınlaştım yoksa büyüdükçe isteklerim gözlerimi mi köreltti bilmiyorum. Bir daha yaşasam yine seni bırakırdım çok iyi biliyorum. Ama tekrar seni geri isterdim.
Hayatı yolunda giden insanların yakınması zavallıca, büyüyünce zavallı mı oldum?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder