14 Ekim 2024 Pazartesi
Acaba kendim ile yıllardır çok meşgul olduğum için mi kendime olan ilgimi kaybettim. Babaannem bir kere aynaya uzun uzadıya bakarsam en sonunda sadece gözlerin sana ilginç gelecektir demişti. Haklı, ama gözlerime bile o kadar uzun uzadıya baktımki, artık sadece arkasında hiçbir şey olmayan iki cam görüyorum. Gözlerim bile çok sıkıcı, sıkıcı, sıcak kahverengi. Bazen sırf bu sıkıcılığı yok etmek için bağımlılıklarıma sığınıyorum. En azından kırmızı renge bakmak içimde kendime karşı bir yabancılık uyandırıyor. Peki kırmızıdan da sıkılınca ne olacak? Sizlerin yüzleri de sizlere sıkıcı geliyor mu? Özel olan hiçbir şeyin olmaması, insana dair özel hiçbir şeyin olmaması bütün varlıkların canını sıkıyor mu? Gelişmiş bir hayvan olduğunu bilmek, vücudun her parçasının hayatta kalmak, kendine ait her parçanın sırf daha da varolabilmek için değiştiğini bilmek herkesin canını sıkıyor mu? En fenası da bir gün toprağın altında solucanların akşam yemeği olacağını bilmek.Leşimizi aslanlar bile yemiyor. Belki de böceklerden bu yüzden bu kadar korkuyorum.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Öne Çıkan Yayın
"Sessizce kendi kendime konuştum, alaycı bir tavırla başımı omzuma dayadım. Ne diye tasa çekiyordum sanki : ne tıkınacağımı, ne içeceği...
-
Acaba kendim ile yıllardır çok meşgul olduğum için mi kendime olan ilgimi kaybettim. Babaannem bir kere aynaya uzun uzadıya bakarsam en sonu...
-
Düzenli bir hayat temposu tutturdum sayılabilir. Sabah daha doğrusu öğlen uyandığım uykumdan sonra canım ne isterse kahvaltı niyetine yiyoru...
Estranged, yabancılaşma, kendine karşı. Bu sabah uyandığımda hissettiğim gibi, o kadar uzaklaşmışım ki kendimden, neyi sevdiğimi bile hatırlayamıyor, neyin iyi geleceğini bile bilemiyordum, ne arıyordum, ne de çaba gösteriyordum. - arada yazılarını okuyan biri
YanıtlaSilBen de aynı şekilde bir cumartesi geçiriyorum bugün. Ama keyifli gibi
Sil